Sadberk Hanım Müzesi
Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, iki ayrı yapı içinde yer almaktadır. Bunlardan birincisi, 19. yüzyıl sonlarında inşa edildiği kabul edilen, üç tam bir çatı katından oluşan ve üslup olarak Avrupa halk geleneksel mimarisinden örnek alınarak yapılmış bir yapıdır. Kagir zemin üzerine ahşap/bağdadi tarzda inşa edilmiş olup, "Azaryan Yalısı" olarak bilinmektedir.
Yalı, 1950 yılında Koç ailesince satın alınmış ve müzeye dönüştürülmesine karar verilen 1978 yılına kadar da yazlık olarak kullanılmıştır. 1978 - 1980 yılları arasında, Sedat Hakkı Eldem'in hazırladığı bir restorasyon projesinin uygulanmasıyla bina müzeye dönüştürülmüş ve Sadberk Koç Koleksiyonu sergilenmek üzere, 14 Ekim 1980 yılında ziyarete açılmıştır.
Bahçesiyle birlikte 4280 metrekare olan Azaryan Yalısı 400 metrekarelik bir alana oturmaktadır. Giriş katında, hediyelik eşya dükkânı ve ufak bir çay salonu bulunmaktadır. Bugün kullanılmayan ana girişin tavanı, eski Roma mimarisinden esinlenilmiş kartonpiyer kasetlerle süslüdür. Katlara ahşap merdivenle çıkılır ve duvarlar mermer taklidi kalem işi boyalıdır. Giriş katının üzerindeki birinci ve ikinci katların orta ana salonları ve bunlara açılan odalar sergileme mekanları olarak kullanılmaktadır. Çatı katında ise, eser depoları, çalışma odaları ve kitaplık bulunmaktadır.
Binanın dış yüzünde, pencere aralarında, (X) şeklinde ahşap süslemeler binayı diğer yalılardan ayırır. Ayrıca bina yüzeyindeki kabaralar, halk arasında "Vidalı Yalı" olarak anılmasına da neden olmuştur.
Vehbi Koç Vakfı'nın, 1983 yılında satın alarak Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonlarına kattığı Kocabaş eserlerinin sergilenebilmesi için, mevcut binanın hemen yanında bulunan ve 20. yüzyıl başlarında inşa edildiği sanılan, yarı yıkık durumdaki başka bir yalı, ön cephesi aslına uygun olarak, yeniden inşa edilmiştir. Restorasyon projesi İbrahim Yalçın tarafından hazırlanan müzenin inşaatı iki yıl sürmüştür. 24 Ekim 1988 yılında "Sevgi Gönül Binası" adıyla açılan bu müzede İslam öncesi arkeolojik eserler sergilenmektedir. Çağdaş bir müze uygulaması nedeniyle 1988 "Europa Nostra" ödülüne layık görülmüştür.
Betonarme olarak inşa edilen yapının ön cephesi ahşap kaplıdır. Yan taraf ise, ahşap taklidi mermer sıvalıdır. Bu önlem yangın tehlikesine karşı alınmıştır. Önden üç, arkadan zemin dahil dört kat olan binanın giriş katında, çok amaçlı bir salon ve konservasyon laboratuvarı bulunmaktadır.
Ana ve ara katlarda, kronolojik bir sıra içinde, arkeolojik eserler sergilenmektedir. Sergileme alanı toplam 625 metrekaredir. Girişteki salon Afyon beyazı, merdivenler ve sergi salonlarının zemini siyah Adapazarı mermeri ile kaplıdır. Sergi salonları gün ışığına kapatılmış ve vitrinler, çağdaş bir aydınlatma ile modern bir müze hüviyeti kazanmıştır.
Kaynak Türkiye Kültür Portalı İstanbul Tarihi