Alzheimer’dan korunmak için ne yapılmalı?
Hastanemiz Nöroloji Kliniği'nden Dr. Öğretim Üyesi Hatice Ömercikoğlu Özden ile TRT Haber muhabiri Mine Yagıcı Çiftci’nin "Alzheimer’dan korunmak için ne yapılmalı?" konulu haberi.
Alzheimer, özellikle 65 yaş üzeri bireylerde görülen ve dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ilerleyici bir demans türüdür. Her ne kadar kesin bir tedavisi olmasa da, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği'nden Dr. Öğretim üyesi Hatice Ömercikoğlu Özden, alınacak basit önlemlerle riskin azaltılabileceğini belirtiyor. Dr. Özden'e göre, bu hastalık yalnızca bireyleri değil, aynı zamanda ailelerini de derinden etkileyen uzun ve zorlu bir süreç.
Beyni Korumak İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Dr. Özden, beyni, bedeni ve ruhu aktif tutmanın büyük faydası olduğunu vurguluyor. İşte risk azaltmak için yapılması gerekenler:
•Zihinsel Aktivite: Yalnızca kitap okumak veya bulmaca çözmek yeterli değil. Yeni bir dil öğrenmek, bir müzik aleti çalmak veya resim gibi sanatsal aktivitelere katılmak, beynin farklı bölgelerini çalıştırarak sinirsel bağlantıları güçlendirir.
•Fiziksel Egzersiz: Kalp-damar sağlığını korumak, Alzheimer riskini düşürmede kilit rol oynar. Her gün 30 dakikalık yürüyüş, yüzme veya bisiklet sürmek gibi düzenli egzersizler hem kalp hem de beyin sağlığını destekler.
•Sağlıklı Beslenme: Sebze, meyve, balık ve zeytinyağı ağırlıklı Akdeniz tipi beslenme, beynin ihtiyaç duyduğu sağlıklı yağları ve antioksidanları sağlar.
•Sosyal İlişkiler: Sosyal izolasyon ve yalnızlık, zihinsel gerilemeyi hızlandıran önemli bir faktördür. Aile ve arkadaşlarla vakit geçirmek, komşularla sohbet etmek veya gönüllü faaliyetlere katılmak bu riski azaltır.
•Diğer Önlemler: Yeterli ve kaliteli uyku uyumak, sigara içmemek ve kafa travmalarından korunmak da beyin sağlığı için hayati öneme sahiptir. Ayrıca, işitme ve görme kusurlarının giderilmesi de beyin fonksiyonlarını korumada etkilidir.
Alzheimer'ın İlk Sinyalleri ve Erken Teşhisin Önemi
Alzheimer'ın en sık görülen belirtisi unutkanlıktır. Ancak bu unutkanlık, günlük yaşamı etkilemeye başladığında dikkatli olunmalıdır. Sık sık aynı soruları sorma, eşyaları kaybetme, kelime bulmada güçlük çekme veya günlük işleri yapmakta zorlanma gibi durumlar hastalığın ilk sinyalleri olabilir.
Dr. Özden, eğer hastanın şikayetleri günlük yaşamını etkilemeye başladıysa ve bu durum yakınları tarafından fark ediliyorsa, vakit kaybetmeden bir hekime başvurulması gerektiğini vurguluyor. Erken teşhis, hastalığın seyrini yavaşlatacak tedavilere başlanması ve hem hasta hem de hasta yakınlarının bu uzun maratona hazırlanması açısından büyük önem taşır. Alzheimer’ın henüz kesin bir çözümü olmasa da, tıp alanındaki umut verici çalışmalar devam etmektedir.
Habere Gitmek İçin Tıklayınız.